24 Haziran 2011 Cuma

Yalınayak Şiirdir-Ece Ayhan

Cornelius Fraenkel"Der Feuertanz" (6) / 1998
 
Yalınayak Şiirdir
1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim

Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır

Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da
Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına

Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?


2. Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim

Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada ışıttığı

Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları

Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?1970

21 Haziran 2011 Salı

yola çıkarken-1

Classic pop Pine Forest Hunger Strike

babam hayatımızın içine edip çekip giderken anam ağlayarak sarsılırken kardeşim korkudan titrerdi;içim burkulur kifayetsiz karşı çıkşlarım sağır sessizliğin içinde kaybolur giderdi..çepeçevre hüzne garkolduğumuz bu süreçte anlam veremediğimiz bu kahrolası zorbalığa katlanmak zorundaydık.insandık hesapta ses versek sesimize ce vap veren olmalıydı oysa ses vermek bir yana çığlıklarımızı duyan bile olmadı duymadık istemediler biz kahrolurken ucuz öğütler ve itaat nutukları eşliğinde olası gençliğimiz elimizden bir yıldız gibi kayıp gitti...vaazlar bitmek bilmiyordu varlığımız suça dönüşürken hayat kendi oyununu dayatmakta fazlasıyla ısrarcıydı bizde bu kahrolası oyunu bozmaya......

akintiyakarsiakintininicinde

 

11 Haziran 2011 Cumartesi

düşerken

edvard munch- two people, the lonely
 yürüyordum durmadan yürüyordum yitik bir an'ın resmini yakalayabilirim diye...olmadı olamadı yitik bir an'ı ararken kendim yitik oldum.şarabın kırmızısında olası en berbat öykünün kahramanı olmak benim payıma düştü..rolüm beklemekti geberene kadar beklemek oysa insan kendi yazgısını kendisini çizer diye öğretmişlerdi bize..saatin tik takları arttıkça artıyor kulağımı tırmalayan bu sese tahammül etmek gittikçe daha da zorlaşıyordu..atılan voltaların beni götürebileceği hiçbir yer yoktu.tekrar tekrar durmadan tekrar eden aynı kahrolası an'a hapsolmuştum.aynı yüzler ,aynı mimikler hüznümü katlayan aynı ihanetler durup beklemek zaman kaybıydı ve benim yürümem gerekiyordu.yürüyüp çıkmam;ağlamaklı iç çekişlere zaman yoktu kaybetsemde simurg misali yeniden dirilebilmek için,umutsuz da olsa yürümeye devam etmem gerekiyordu............

akintiyakarsiakintininicinde