25 Kasım 2010 Perşembe

Yalnız Adamlar-3

            Kimi zaman onları bir sabah kahvesinde, eli çenesin de iri gözleriyle dalmış bulursunuz.Hayli zaman sonra irkilip, kendilerinin farkın da olmayan insanlara gülümserler.En çok kapıya gelen satıcıdan, para isteyen dilenciden, ve insan yanın da garsona seslenmekten korkar, el ayak dolaştırırlar.
Youssef Rami-Solitude
        Yüzlerine bakılacak kadar yakışıklı oldukları halde çokça iyi kadın bulamazlar.Buldukları öylesi kadınlara da kölelik yapmaktan hoşnut olurlar.Ama tabii ki o hoşnutluk, en ziyade ilk defa iki kişi olmanın verdiği hoşnutluktur.
        Yalnızlık kötüdür.Ama ne ilginçtir ki, yalnız kalmamayı bilmemek,daha da kötüdür.Çünkü yalnız kalmayı bilmeyen, insana mecburdur.Hiç insana mecbur oldunuz mu?Her söylediğine gülmenizi bekleyen, her söylediğini tasdik ettiren, kendinden başka kimsenin konuşmasına izin vermeyen, her söylediğinizi düzelten, içki sofralarında ısmarladığı rakıyı burnunuzdan getiren insana mecbur oldunuz mu?

 M. Emin Ceylan(Aylak Bilgi)

Yalnız Adamlar-2

           Daima başarısız olsalarda, hayatlarının bir anın da yada bir uğraşısında çarpıcı bir başarı göstermişlerdir.Yatmadan önce kurulan hayallerde, bu mevzi başarının bütün yaşama genelleştirildiği olur.Sıklıkla ağlamak zevk verir, her ağlamadan sonra tekrar tekrar yeminler edilir.Her yeminden sonra, sokağa çıktığı birinci saatten itibaren sabun kalıbı gibi adamnların karşısında yemininden döner, kendini ezilmeye koyuverir,başsız koyun gibi sürüklenir.Bazen kendi kendine söylenerek gider ve yeniden karşılaşır sabun klalıbı adamla ve bir utanma basar, teslim olur.Evlenemez, evlense de eve bakamaz, eve baksa da karısı aldatır, karısı aldatmasa da çocukları sevmez.İçinden en çok hayallerini, dışından da sıklıkla tek bir şeyi sever ve çoğu kez bir kuş, bir kedi yada balık olabilir bu.
Solitude Compressed-Phillipa K. Lack 
          Pazarlık edemezler, maaş artışı isteyemez, borç isteyene direnemezler.Hiçbir zaman iyi iş çıkartamazlar.
Çalışamama nedenlerini zararsız yalanlanlar söyleyerek açıklarlar,Asla bir koruyanı, bir destekçisi, bir borç vereni ya da bayram da aşure getireni olmamıştır.
      Kırk yılda bir olur da düğün de dernekte, başkan seçilirlerse; bazen ali kıran, başkesen; bazen patavatsız, bazen dilsiz, sessiz, bazen de terkedip giden olurlar.
       Kendileri ya da eşleri ellisine varmadan yatağını ayırır.Çocukların saygısızlığına ağlamazlar,belki de umursamazlar.Bazen gittikleri yere olmadık pahada hediyeler götürdükleri olur.Arasıra makamını tutturamadıkları şarkılar mırıldanırlar.Bazen kimseye göstermek istemedikleri yersiz tebessümlere saplanırlar.Tereddütsüz derim ki, hepsinin yüzünde nerelerden kaldığı belli olmayan sebepsiz seyirmeler olur.En çok da kuyrukta sıra kendilerine geldiğin de,cemaatte söz almak gerektiğin de ve de bir kadına laf etmek lüzum ettiğinde....
 
M. Emin Ceylan(Aylak Bilgi)

Yalnız Adamlar-1

          Yalnızlık zorluk, inatlık ve hatta "sakatlık" gibi birşeydir.Çok yalnız insan gelmiş geçmiş görünse de bu dünyadan gerçek yalnız insanöyle sık bulunan bir "meret" değildir her zaman!.Yalnız insanların fasılalarla toplumun kadrine uğramaları mutlaktır...Önemli bir kısmının tımarhane köşelerinde çürüdüğünü söyleyebiliriz.İstinasız hepsinin alkolle sıkı fıkı arkadaşlığı vardır.Hepsinin hayalinde asla ulaşılamamış kadınlardan ötürü hiçbir kadına bulaşamamıştır.Ve sonunda da tam bir toplum kaçağı olur çıkarlar.
straight on my way
        Hayalleri vardır, durdurulamaz ve anlaşılamaz.Ağlamaları vardır,bir üzüntüye karşılık gelmeyen.Uykuları vardır zamansız.Uykusuzlukları vardır bitmeyen.Zaferleri vardır bilinmeyen.Korkuları vardır, korkusuzluk gibi görünen.Mutlaka bir aileleri vardır bilinmeyen.Gene de kadınları vardır,işbilen ,adamın önüne ekmek koyan ve de her işe çomak sokan telaşlı.
         Ve her daim titrek sesleriyle konuşup, cümlenin sonunu tamamlayamadan, başkalarının araya girmesiyle kesilip dilsizleşirler.Bazen sözüm kesilmesin diye yutkunarak,alelacele ve çok hazırlanarak konuşurlar.Bazen bir ün mü gelir yoksa başka bir şey mi olur, ortalıklardan çekilip, yeniden kendilerini onarmak için uzun uzadıya bir köşeden felsefelerini yenilerler....

   M.Emin Ceylan (Aylak Bilgi)